1 Haziran 2011 Çarşamba

KADINLAR NEDEN AĞLAR?

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye 
ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler 
kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın 
yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin 
değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker 
batırır iğnelerini yüreğe! 

Işte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. 
Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. 
Gözleri buğulanır kadının sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel 
olamaz 
işte. 
Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya 
ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; 
önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok! 

Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu 
ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, 
kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir 
misiniz, 
ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar 
kadınları. 
Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, 
ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir 
böyle 
demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. 
İçlerindeki zehirdir onları öldüren! 

Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler 
yaralarındaki! 
Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları. 
Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer 
sonra. Kadınlar 
kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar 
sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni 
acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler 
kendilerine sarılmayı... 

Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her 
damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça 
>inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini 
yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar 
kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan... 

İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var 
diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. 
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok 
ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına 
inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki 
sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir 
çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E o zaman niye sarılsınlar ki! > 
Niye sarılalım ki! 
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur. 
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır. Bilin ki, artık aşkın 
olmadığına inanmıştır. Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da 
kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda 
kendilerine sarılırlar çünkü! 


Hiç yorum yok: